Tarihi binalara yangın merdiveni uygulamaları
İstanbul’da hatta Anadolu’nun birçok yerinde tarihi yapılar bulunuyor. Bunlar yapıldığı dönemin mimarlık ve inşaat tekniğini yansıtan, cephelerinde birbirinden güzel sanat eserleri barındıran, bakanların dönüp bir daha bakmaya doyamadığı muhteşem binalar. Ama bu binalarda yangın çıkma ihtimali yok mu? Elbette var. Bu binaların yapıldığı yılları düşünürseniz o tarihlerde, bir yangında bu binanın nasıl boşaltılacağı düşüncesi henüz yoktu. Böyle olunca da bina yapılırken yangın merdivenleri konmamıştı.
Bu binaların bir kısmı bugün hala mesken olarak kullanılıyor. Bir kısmında bölgenin tarihi dokusuna uygun olarak faaliyet gösteren iş yerleri var. Bir kısım tahrihi binalar müzeye dönüştürülmüş. Bir kısmı sergiler ve sanatsal faaliyetler için kullanılıyor. Bütün bu kullanım şekillleri dikkate alındığında, bir yangın ihtimaline karşı içinde bulunan insanların rahat ve tehlikesiz bir şekilde tahliyesini sağlamak amacıyla bu tarihi binalara bir yangın merdiveni kurulması gerekliliği çok açık.
Ancak binaların tarihi özelliklerini koruyarak, onların değerlerine zarar vermeden, görüntü kirliliği yaratmadan, kısaca tarihi dokuyu bozmadan yangın merdivenleri eklenmesi kolay bir çalışma değil. Tümüyle uzmanlık gerektiren bu çalışmaların yapılabilmesi için sadece mühendis olmak da yetmez. Sanat tarihini bilmek de gerekir. Binanın hangi kültür birikimi içinde hangi sanatçı tarafından yapıldığını, onun mimarlık yaklaşımlarının ne olduğunu bilen birisi yapıya yapılacak eklemelerde söz sahibi olabilir. Ancak onların uzmanlıkları, geniş deneyimleri, eleştirel yaklaşımları ve içgüdüleri sonradan yapılacak bir yangın merdiveninin inşasında önemlidir. Bu nedenle böyle bir işi alan firmanın bir sanat tarihçisi ile birlikte çalışması kaçınılmazdır.